Ertelemek Yaşama Geç Kalmaktır

Ertelemek kelime itibari ile "sonraya bırakmak", "tecil etmek" olarak ifade edilmektedir. Erteleyerek kısa süre için "çözümsüz bir çözüm" bulduğumuzu sanarak pek çok şeyi daha sonraya bırakabiliriz. Bir de bakmışızki zaman geçmiş ama biz aynı yerde aynı düşüncelerleyiz. Zamanı iyi yönetmek aslında neleri erteleyeceğimizi doğru bir şekilde analiz edip karar vermemizde gizli olabilir. Ertelediğimiz herşey aslında eğer hemen yapılması gereken bir konu ise bu durumda ertelediğimiz için kaygı düzeyimiz yükselecektir. Her ertelediğimiz konu aslında sırtımızda taşıdığımız bir yük gibi bizimle birlikte nereye gidersek ayrılmaz bir parçamızmış gibi peşimizden gelebilir.  Üstelik bu şekilde sonraya bıraktığımız her konuyu neden yapmadığımızı, nasıl yapabileceğimizi, kimden ya da kimlerden destek alabileceğimizi, ertelediğimiz için gergin olduğumuzu, sebep olan faktörleri düşünür dururuz. Bütün bu düşüncelerden sonra stres seviyemiz yükseliyor ardından normal yaşantımıza devam ederken güçlük çekiyoruz. Zaman herşeyin ilacıdır da denilir ancak, ertelediğimiz zaman konu kendi kendine çözüme her zaman kavuşmaz bu durumda sırtımızda yükümüz, beynimiz dolu  şekilde yol almaya devam ederiz.

Bugünün işini yarına bırakmadığımız zaman hayatımızı daha kolay yönetir miyiz, peki neden erteleriz?

• Karar veremediğimiz zamanlarda
• Çözümünü bilmediğimiz konularda
• Yardım alamadığımızda
• Etrafımızda danışacak insanların ya da sistemlerin sayısı az olduğunda
• Yoğunluğumuz çok fazla ise
• Yapmak istemediğimizde
• Erteleme alışkanlığına sahipsek
• Disiplinimizi yitirdi isek
• Yapacak pekçok şeyimiz varsa
• Hayata geçirebilmek için yeterli güdüye sahip değilsek
• Yorgunsak

Yukarıdaki listeyi daha da uzatabiliriz. Ertelemeden kurtulabilmek için özdisiplin kazanmamız gerekiyor. En önemlisi de farkına varabilmek. Hayatımız ertelediğimiz şeylerin etkisinde bir düğüm haline dönüşüyorsa ciddi şekilde bu konuyu düşünmenin zamanı gelmiş demektir. Üzerimize düşen görevlerde bugünü yarına devretmeden çözüm için birşeyler yapmış olmak gerekmektedir. Yoğun iş günlerinde planlı  ve programlı hareket etmek ve yapılan plana uyum sağlamak kaygı seviyesini azaltacaktır. Beyninizi meşgul eden düşüncelere baktığınızda yapmakla yapmamak konusunda kararsız kaldığınız, hep ertelediğiniz şeylerin olduğunu farkedeceksiniz. Alınacak bir karar veya yapılacak bir iş tamamlandığında ne kadar özgür olduğunuzu farkedeceksiniz. Erteleme alışkanlığına sahip misiniz, hemen bir liste oluşturabilirsiniz, yapmanız gereken ama yapmadığınız şeyler hakkında bakalım kaç madde sizi bekliyor olacak.

Erteleme hastalığına son vermek elinizde!

Yapılacaklar listenizi hemen hazırlayın, planınızı günlük haftalık ya da aylık hatta yıllık olarak yapabilirsiniz. Sonrasında tek yapmanız gereken harekete geçmek! Planı yaptıktan sonra önemli olan hayata geçirebilmek, ertelemeyi kendi hayatımızdan çıkartarak bunu yapabiliriz. Tüm bu mücadele sonrasında yapacaklarınızı tamamladığınızda ne kadar hafiflediğinizi farkedeceksiniz.

Kaynak; 
Türk Dil Kurumu  (TDK)

SADE

Minimalist yaşamı destekleyen ve hakkında bilgi veren, güzel de öneriler sunan, çoğu bilindik ama farkındalık yaratan, daha farklı bir açıdan bakmamızı sağlayan bir kitap Sade.

Hayatımızdan fazlalıkları attıkça, mutluluk ve tatmine daha fazla odaklanabileceğimizi, yetinmenin insan hayatındaki önemini anlatıyor. Birçok başlıkta konu aktarılmış, ev eşyalarından, kıyafete, yemekten, alışverişe herşeye değiniyorlar. Kitap birçok püf noktası sunuyor, bazılarını aşağıda sıraladım:

• Kıyafetlerimizi yıpratmamak için gereksiz yıkanmamalı
• Kıyafet alırken aldığımız her parça en az elimizdeki 5 parça ile uyumlu olmalı
• Evimizi, odamızı, çekmecelerimizi gözden geçirmemiz gerekiyor
• 6 ay kullanılmayan parçaya ya da eşyaya tekrar ihtiyaç duyulmasına çok da rastlanmıyor.
• Hediye alırken  sevdiklerimize eşya yerine deneyim satın alabiliriz.
• Yemek yerken midemizin sadece yumruğumuz kadar küçük olduğunu hatırlamalıyız.
• Az yiyerek doyabiliriz , aç olan aslına ruhumuzdur.
• Yemek masasında alacağımız tadı nasıl daha doyumkar bir hale getirebiliriz
• Sadeleştikçe özgürleşebiliriz
• Tüketim çılgınlığı ile mücadele edebiliriz

Rutin yaşantımızda değişiklik yapmak istiyorsak, evimizin ve hayatımızın doluluğundan sıkıldı isek merakla inceleyebileceğimiz bir kitap. Eşya biriktirmenin bir faydasının olmadığını anı sade yaşamak gerektiğini savunan ya da merak edenlerseniz tam size göre bir kitap!...

168 sayfa,  Yazarları: Begüm Başoğlu ve Ege Erim                                    

Keyifli okumalar dilerim.

Genç Kızlar

Yayın süreci ile ilgimizi çeken, yıllar önce yazarını yayınevine takma bir çevirmen adı ile bastırdığı, ancak yıllar sonra yazarın gerçek adı ile basılan bir kitap Genç Kızlar.  Yazar, o dönemin koşullarında yazdıklarının büyük yankı uyandıracağını düşünerek kendi ismini gizlemek durumunda kalmış.

 

 

Kitabın konusu ise şöyle; hikaye bir sanat okulunda geçiyor. Okulda yatılı olarak kalan kızların aralarındaki diyaloglar, okula tayin edilen genç ve cazibeli bir öğretmenin aralarına katılmaları ile heyecan kazanıyor. Genç kızların psikolojilerini güzel yansıtan eğlenceli, merak uyandıran, stres seviyesini azaltan masal tadında okunası bir kitap. Kitaptaki karakterlerden her okulda var mıdır, okuyunca anlayacaksınız. Mariana, Miss Bee ve diğerleri.  Kitapta okul yıllarında çok büyük gibi görünen aslında hayatın ilerleyen zamanlarında yaşanmamış sayılan belki de hiç hatırlanmayacak şeylerin gizem ve macera dolu  anlatımı var. Birbirleri ile güzel bir ilişkileri olan kızların aynı adama ilgi duymaları ve bunun ilişkilerine yansımasını konu alıyor. Dostluk, heyecan, gizem, rekabet, sevgi ve hüzün temalarını kitapta görebiliyoruz.

 

Günlük hayatın rutininden biraz uzaklaşıp da hayatı biraz askıya almak isterseniz tercih edebileceğiniz bir kitap. Kitaptaki karakterlere kendinizi ne derece yakın bulduğunuz da önemli tabi, kitaptan keyif alabilmek için.  Okurken sayfalar arasında çok hızlı bir geçiş var, kısa sürede bitiyor. Kitabı edinmeden önce bazı okuyucu yorumlarında kendisinin okuyup keyif aldıklarını hatta ilerde kız çocuklarına bile okutmak istediklerini ileten yorumcular görmüştüm.

 

Yazarın pek çok kitabı var, ikinci bir kitabını  ne zaman tercih edebilirim bilinmez tabi.  Hafta sonu biraz keyif yapmak isterseniz tercih edebilirsiniz.

 

Kitabı e-kitap olarak da edinebilirsiniz.

 

Kitaplarla ve sevgiyle kalın. 

Yeni Yıl - Yeni Umutlar

Bir Aralık ayına daha girdik. Yeni yılla birlikte, yeni umutlar, yeni heyecanlar da kapıda. Her sene Aralık ayında süslenen evler, işyerleri ve sokaklar, neşe aşılıyor sanki tüm insanlara. Durgun geçen Kasım ayından sonra enerji inanılmaz ölçüde sahaya iniyor da diyebiliriz Aralık' ta. Evrenin çekiciliğini unutmadan, mesajlarımızı hep olumlu vermeye devam etmeliyiz değil mi?

Gelelim mesajlarımıza o halde, biz de Kitap Paneli olarak;

Tüm kitap dostlarına yeni yılla birlikte, önce sağlık diliyoruz. Sağlıkla nefes alınan her yeni günde  insanoğluna gelişim ve değişim çok yakışıyor. Bu değişim yolculuğunda, insanlık çıtasının yükseltilmesi için de kitaplara çok ihtiyaç duyduğumuz aşikar. Kitaplarımız, sessiz ama doyurucu, sessiz ama sahici, sessiz ama  çok sesli arkadaşlarımız. Bu sebeple tüm kitapseverlere, kitaplara çokça zaman ayırabilecekleri bir yeni yıl diliyoruz. Keyif ve mutluluk içinde seçtiğiniz kitaplarda kaybolun, yeni kitapdostları ile arkadaşlıklar edinin, bol bol paylaşın:)

Yeni yılda da bu yıl olduğu gibi  hep kitapla kalın. Bir de hedef verelim mi kendimize şöyle en sevimlisinden... Öyleyse; 2017' de  2016' da olduğundan daha fazla kitap okumaya ne dersiniz?...Kendimize bir okuma listesi hazırlayalım o halde, eğer isterseniz bizimle de listenizi paylaşabilirsiniz.

Yeni yılda  tüm sevdiklerinize hediye arayışı içinde olanlar da varsa, unutmadan "kitap en güzel hediye" diyerek yazımızı sonlandıralım.

Kitapla ve sevgiyle kalın.

 

Kitap Okumak Ömrü Uzatıyor

Merhaba sevgili kitap dostları,

 

Kitap okumanın pek çok faydasının olduğunu biliyoruz;

 

• Kitap okumak farklı bakış açıları geliştirmemizi sağlar
• Hayal gücümüzü zenginleştirir
• İfade yeteneğimizi artırır
• Empati yeteneğimizi geliştirir
• Konsantrasyon gücümüze katkı sağlar
• Çözüm yolları geliştiren insanlar arasında olmanızı sağlar
• İletişim gücümüze katkı sağlar, diğer insanlarla iletişimimizi artırır.

 

 

Yoğun bir günün ardından kendinizi kitaplara vererek rahatladığınız oldu mu ya da merak ettiğiniz bir konuyu araştırıp öğrenerek mutlu olabildiniz mi, ya da bir sevdiğinize kitap hediye ederek hem kendiniz hem de sevdiğinizi mutlu ettiniz mi sorularımıza tabiki evet diyorsanız,  kitap okumanın bir faydasını daha sıralıyoruz o halde; 

 

"Vaktini kitap okumakla geçirenlere hayıflananlar, bu araştırma size geliyor. Son araştırmalara göre kitap okuyanlar kitap okumayanlara göre daha uzun yaşıyor. Kitap okumak gibi önemli bir işiniz yoksa yazının devamında o araştırmanın detayları sizleri bekliyor…Araştırmaya göre kitap okuyanların ömrü daha uzun

Yapılan bir araştırmaya göre kitap okuyanlar, okumayanlara göre daha uzun yaşıyor.Independent’ta yer alan habere göre Openculture’ın yaptığı 3 bin 635 kişiyle yaptığı araştırmada, haftada üç buçuk saatten az kitap okuyanlar, daha çok okuyanlara göre daha az yaşıyor.Kitap okuyanların ömrü ise, hiç okumayanlara göre iki yıl daha uzun. Yale Üniversitesi öğretim üyesi Becca R. Levy’ye göre, “Günde en az yarım saat kitap okuyanlar, okumayanlara göre yaşam süresi bakımından önemli bir avantaja sahip.” Araştırmada bunun sebebinin ne olduğu ise belirtilmedi. Daha önce de bazı araştırmalar okumanın ekonomik refahtan ruh sağlığına kadar farklı alanlarda bireylerin hayatını önemli ölçüde etkilediğini ortaya koymuştu. " http://www.diken.com.tr

Sağlıklı yaşam detoksları ile son günlerde vücudumuzu ve ruhumuzu beslemeye çalışarak  oldukça emek verdiğimiz ve dikkatle takip ettiğimiz uygulamalarımıza kitap okumayı artırarak da katkıda bulunabiliriz.

 

Fırsat bulduğumuz her anda bizi bekleyen sadık dostlarımızla sıklıkla kucaklaşabilmemiz dileği ile,

 

Kitapla ve sağlıkla kalın

 

 

 

 

Beyaz Gemi

Merhaba sevgili okuyucular,

 

Bugünlerde ruh haliniz nasıl bilemiyoruz, içinde bolca hüzün barındıran bir kitap Beyaz Gemi...

 

Bir inanışa göre insanoğluna iyilik yapan Boynuzlu Maral Ana, en sonunda iyilik yaptığı insanoğlunun torunları tarafından kötülük buluyor ve hayatı elinden alınıyor. Çok da yabancı olduğumuz bir hikaye değil aslında değil mi, iyilik tohumları ekiliyor ama her defasında ektiğimiz iyilik tohumlarına rastlayamıyoruz. "İyilik" sanırım en kolay unutulan, içinde bulunulan şartlar değiştikten sonra hemen sonra değeri azalan bir kavram. İşte bu bilindik kurgu üzerinde yazılmış bir roman Beyaz Gemi.

 

 

 

Bir çocuğun gözünden yaşananları anlatıyor, çocuğun ihtiyaç sahibi, zavallı dedesi, dedenin yaptıkları ya da yapamadıkları, uğradıkları haksızca eleştiriler ve eziyetler,  çocuğun anne baba özlemi, dedesi ile arasındaki bağ, Beyaz gemi ile yapacağı seyahatin hayali, üzüntüleri, acıları, insanı duygu seliyle alıp götürüyor. Aile özlemi çeken çocukların düşünceleri, gözlemleri, insanların yaşlılara yaklaşım tarzı  kitabın bolca düşündürdükleri arasında. Temelde iyi ile kötünün mücadelesinde iyinin uğradığı eziyet ve haksızlıklarla dolu bir kitap.

 

 

Ruh halim müsait biraz daha hüzünlenebilirim diyenler bu kitabı okuyabilirler. Cengiz Aytmatov' la ilk buluşmam oldu benim, bir daha ne zaman buluşurum bilemiyorum.

 

Basım bilgileri;

 

Kitaba e-kitap olarak da ulaşılabiliyor.  168 sayfa Ötüken yayınlarından basılmış en son.

Merak edenler için umarım faydalı olmuştur. Kitap ve huzur dolu günler diliiyorum.

 

 

 

Obama' nın Liderlik Sırları

Merhaba sevgili kitapseverler,

Aralık ayında incelediğimiz ilk kitap Obama' nın Liderlik Sırları.

Obama' nın Amerikan başkanlık seçimlerinde adaylık süreci boyunca yürütmüş olduğu çalışmalarını anlatan kitapta  seçimde başarılı olmak için yürütülen kampanyaların detaylarını anlatıyor.

Merak edenler için kitapta diğer adayların da seçim kampanyaları ile farkları ele alınmış. Obama' yı diğer liderlerden ayıran özellikleri anlatılmış.

• Seçmene vaad edilen "değişim ve umut" her seçimden farklı olarak nasıl ele alınmış.
• Genç seçmenlerle diyalog nasıl kurulmuş
• Günümüzün yadsınamaz iletişim ağı sosyal medya nasıl yönetilmiş
• Herbir seçmene nasıl ulaşılmış
• Kampanya için gönüllü bağışlar nasıl toplanmı sorularının cevapları kitapta yeralıyor.

Seçim kampanyalarının detaylarının yanısıra Obama' nın kişilik özelliklerine de yer verilmiş, Esprili kişiliği, rahat tavrı, kendisi ile dalga geçebilecek kadar özgüvenli oluşu ve daha başka satır araları.

Liderlik ve politika ile ilgilenenlerin keyifle okuyacakları bir kitap.

120 sayfa olan, Necati Özkan tarafından yazılan kitap e-kitap olarak da temin edilebilmekte.

Kitaplara çokça zaman ayırabileceğiniz bir Aralık ayı diliyoruz.

İletişim Donanımları

Merhaba sevgili okuyucular,

Doğan Hocamız yine harika bir şekilde nasıl iletişim kurduğumuzu anlatmış. Aile içinde ve sosyal çevre ile iletişim kurarken farkında olarak ya da bilmeden aslında neler yaşadığımızı anlatan bu kitaba, ögrenciler, eşler, anne babalar ve çalışanların mutlaka gözatmaları gerekmektedir.

 

Ele alınan  başlıca konular şöyle;

• Sözlü ya da sözsüz iletişimde dikkat edilmesi gerekenler, iletişim ne zaman başlar.Üzerimizdeki roller sebebi ile bilmeden de ifa ettiğimiz davranışlar
• Karşılaşmış olduğumuz ya da duymak isteyeceğimiz seçilmiş güzel örnek ve hikayeler
• Çocukların özgüven kazanımlarında izlenecek yöntemler, yapılması ve yapılmaması gerekenler
• Eşler arasında değer verme olgusu
• Yönetici çalışan ilişkilerinde sağlıklı haller
• Sağlıklı bir rol model olunabilmesi için gerekenler
• Korku  ve Değer kültürüne göre yetişen çocuklar ve yetişkinler
• Geç kalınmış iletişim donanımları için kimseye kızamayız, öğrenir, uygular ve öğretebiliriz gerçeği.  

Sıcak ve doğal bir anlatım ile kitap bizi içine kısa sürede alıyor.

 

Okumak için geç kalmadınız, iletişim kurarken dikkat edilmesi gerekenlere herkesin her yaşta ihtiyacı olabiliyor.

 

Keyif dolu okumalar diliyorum.

Kitap  bilgileri; İletişim Donanımları
Yazar adı:Doğan Cüceloğlu
Remzi Kitabevi, 2016
Sayfa sayısı, 199

Birlikte okuyalım

Merhaba sevgili kitap dostlarımız,

Okuma etkinliğimizin ilk kitabı için siparişlerimiz geldi, okumaya başlıyoruz.  Katılımcılarımızın da isteği ile kitap olarak Filiz Aygündüz' ün "Prens Prensesi Sevmedi" isimli kitabını belirlemiştik.

Okurken aşağıdaki sorular ışığında değerlendirmenizi de rica ediyoruz.

·  Kahramanımız Deniz’ le benzer yanlarımız neler olabilir.

·  Karşılığı, ya da beklenen karşılığı olmayan bir sevgi
ne kadar sürdürülebilir, niye bitirilmez.

·  Bitmesine engel olan sevgiyi alan taraf mıdır? Veren mi.

·  Bir insan iki kişiyi aynı anda sevebilir mi

·  İnsan kendini nasıl sever

·  Düğüm olan bu ilişki nasıl çözülebilirdi

Tüm katılımcılarımıza keyif dolu okumalar diliyoruz

Sevgiyle ve kitaplarla kalın!...

Azla Mutlu Olmak

Merhaba sevgili kitapseverler,

Sade yaşamla daha az stres, daha çok mutluluk...Eşyaların da stres sebebi olduğunu hiç düşündünüz mü?...

Sürekli alışveriş yapmaktan sıkıldınız mı, stresinizden uzaklaşmak için kendinizi alışveriş merkezlerinde mi buluyorsunuz. Peki aldık diyelim, evde aldıklarımızı yerleştirecek yer var mı, yer varsa bile dolapların tıkabasa dolması bizi ne derece mutlu ediyor ve daha bir çok konu; 

• Neden alıyoruz, satın almaya teşvik eden pazarlama stratejileri ile nasıl savaş vereceğiz.
• Aldıklarımızı nasıl muhafaza edeceğiz.
• Sahiden de almamız gerekli mi, kendimizi mutlu etmek için mi, ihtiyacımız olduğu için mi alışveriş yaparız...
• Pazarlama stratejileri ile nasıl savaş vereceğiz
• AVM ler yerine alternatifler üretebilmek
• Hayatımızı sadeleştirmemiz gerekli mi, ürünleri nasıl sınıflandirmalıyız.
• Yüzeyler üzerine birşeyler koymak için var, evet ama koyduğumuz şeyler gerçekten orada olmak zorunda mı?
• Eve gelen her yeni şey karşısında eski bir eşyadan vazgeçmek çok mu zor?
• Ürünleri sınıflandırırsak aynı olanları daha iyi kıyaslayıp elden çıkartabiliriz.
• Strateji şu; çöp-transfer-hazine
• Hergün evden bir ürün atsak ve attıklarımızı listelesek.
• Emanet eşyaları ne kadar süre saklamalıyız gibi bir sürü detayı  kitabın içinde bulup, soruları cevaplandırabiliriz.

Kitabın başlığını gördüğümde ihtiyaçları sınırlandırmak gerekli mi gerekli ise nasıl yapacağız umudu ile elime aldım. Sadeleşmeye yönelik önerileri ile farklı bir bakış açısı kazandırıyor. Minimalist yaşam için ipucu niteliğinde. STREAMLINE tekniği açıklanıyor.

Roman, tarih, siyaset, bilim kurgu ve kişisel gelişim gibi kategorilerin dışında değişik birşeyler okumak isteyenler için ideal bir kitap.

Son zamanlarda minimalistliğe merak salmış ve kapsül gardropları merak edenler ve sadelik arayanlara keyifli okumalar diliyorum.

E kitap olarak da satılmaktadır.

Bir Dinazorun Gezileri

Merhaba kitap dostlarım,

Sonbaharda yaz bitmese diyorsanız, yazın esintileri ile bol bol mavide geçen anıları okumak istiyorsanız  ve bunu samimi bir anlatımla dinlemek isterseniz bu kitap size göre. Hızlı  şekilde ilerliyorum, kitabın sonlarındayım, açıkçası Bir Dinazorun Gezileri ile geç buluşmuşum. 

Mina Urgan dolaysız anlatım ve sade dili ile Türkiye ve Avrupa'ya  yaptığı gezileri anlatıyor. Örneğin, Paris'i anlatırken kültürsüzler eğlence merkezlerinden, lüks mağazalarından dolayı Paris' i severken, kültürlüler de müzelerinden, sanat galerilerinden, konser salonlarından dolayı bu şehre bayılırlar demiştir. 
Diğer yandan ilginçtirki kendisi bu kitabın neden çok sevildiğini anlayamamış ve bunu kitabın önsözünde samimi şekilde belirtmiş. Okurken bana çok keyifli geldi. Günümüz Türkiyesi ve dünya toprakları ile geçmişi kıyaslama şansı yakalayabiliyorsunuz. Aslında önce Bir Dinazorun Anıları' nı okuyup ardından geziler kitabını da okuyabilirsiniz. Mina Urgan'ı çok uzun zamandır okumak istiyordum Gezileri' ne başlayınca daha kitap bitmeden Bir Dinazorun Anıları'nı da aldım. Anlatım ve bahsettikleri bana çok eğlenceli geldi.

Yeryüzünde keyifli bir yolculuğa çıkmak isterseniz yararlanabileceğiniz bir kitap.

Keyifli okumalar dilerim.

E- kitap olarak da satılmakta.


 

Hoşgeldin Kasım

Merhaba sevgili kitap dostları,

 

Ekim ayı geride kaldı, çok yoğun çalışmalarımız ve günlük koşturmalarımız nedeni ile çok çabuk geçtiğini düşünüyoruz. Ancak okuma performansımızdan memnunum. Ekim ayında 7 farklı kitabı okuduk, inceledik, kitaplar hakkında düşüncelerimizi paylaşabildik. Umarız bu kitapları okumak isteyenlere bir ışık tutabilmişiz ve fikir sahibi yapabilmişizdir.

 

Kasım ayında neler yapacağız?..

 

Kasım ayında da okuma etkinliğimiz devam ediyor olacak. Neler ele alınacak bir listemiz var tabi ama hemen şimdi paylaşmayacağız sürpriz olsun istiyoruz.

 

Bu arada Kasım ayında birlikte okuyalım etkinliğimiz olacak, İstanbul' da  ve  Kocaeli-Gebze' de olacak etkinliğimiz için katılmak isterseniz iletişim köşemizden ya da yorumlar kısmından talebinizi bize ulaştırabilirsiniz, detay program hakkında bilgi paylaşabiliriz.

 

Kasım ayında birlikte okuyacağımız kitabımız Filiz Aygündüz'den Prens Prensesi Sevmedi isimli eser. Kitapta kadın-erkek ilişkileri ele alınıyor ve sürükleyici şekilde konu işleniyor. Bakalım neler düşüneceğiz "birlikte" okurken...

 

Tüm kitapseverlerle okumanın keyfine vardığımız, elimize bolca kitap alabileceğimiz bolca vakitlerimizin olacağı keyifli bir ay diliyoruz.

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun

Birlikte Okuyalım

Merhaba sevgili kitap dostları,

 

Kitap okumayı keyifli hale getirmek için beraberce okuyup ve ardından da okuduğumuz kitapları birlikte yorumlamak için biraraya geleceğiz. Okumak gibi eğlenceli bir eylemi beraber de yapabiliriz.  Böylece paylaşımlarımız daha da artacak, farklı ufuklara yelken açarken bakış açımız daha da geniş noktalara ulaşabilecektir.

 

Kasım ayı etkinliğimiz olan Kitap Paneli' ne başlıyoruz.  Etkinliğimiz şu şekilde olacaktır. Hepbirlikte seçeceğimiz bir kitabı enine boyuna ele alıp, konuşup, tartışarak ve en temel katkısı da okuma alışkanlıklarımızı artırarak yolculuğumuzu mutlulukla sonlandıracağız.

 

1  ay içinde tamamlamayı planladığımız programımız aşağıdaki gibi olacaktır:

 

 

 

1-7 Kasım:  Birlikte okuyacağımız kitabımızı belirliyoruz

 .

8-23  Kasım: Belirlediğimiz kitabımızı okuyoruz.

 

24-30 Kasım: Kitabı beraberce yorumlamak için yolculuğa çıkıyoruz.

 

 

Yazımızın altına ya da iletişim bölümümüzden okumak istediğiniz kitap isimlerini yazabilirsiniz.

 

Görüşlerinizi bekliyoruz.

 

Keyifli okumalar dileriz.

 

 Not: Sorularınız için bize ulaşabilirsiniz.

 

Kitaplar ve Zaman Yönetimi

Okumak için zaman bulamıyorum. İşlerim çok, zamanım yok kendime bile zor vakit ayırıyorum mu diyorsunuz?...

O halde şöyle bir etraflıca düşünmenin vakti gelmiş demektir.

Zaman yönetimi için piyasada çok fazla kitap var, burada şimdi herhangi birini özellikle tavsiye etmeyeceğim.  Arzu ederseniz alır  okur, gününüzü belirli zaman dilimlerine böler,  her saat diliminde ne yaptığınızı, bu yaptıklarınızı ne kadar süre içinde tamamladığınızı not eder iki ile çarpar üstüne zaman ekler yolunuza devam edersiniz ve görürsünüz ki  yok dediğiniz zaman aslında vardır. Zaman yönetimi konusuna merak salmanız bile aslında yapmak istedikleriniz için oldukça önemli bir yer teşkil ediyor. Ne kadar merak ederseniz, o kadar araştırırsınız. Ne kadar çok araştırırsanız da o kadar çok zaman yaratırsınız.

Zamanı yönetme konusunda şikayetler de o kadar farklıdır ki bazen etrafınızda konuşulanlara bir anlam veremezsiniz.  Evli, iki çocuklu ve çalışan bir hanım da zaman yokluğundan şikayet etmekte, bekar, çocuğu olmayan bir hanım da aynı konudan dert yanmaktadır. Şimdi biz bu zamanı nereye harcıyoruz da ihtiyacımız olduğunda kendimizi yenileme gereksinimi duyduğumuzda zamanı bulamıyoruz...

O halde nacizane  kendimce  zaman yaratmak için küçük tüyoları aşağıda sıralıyorum;

• Her zamankinden sadece 1 saat erken kalkarsanız, günün o en sessiz  ve huzur dolu dakikaları sadece sizin içindir.
• Servislerde ve toplu taşımalarda geçirdiğiniz süre çok sevdiğiniz bir kitapla buluştuğunuz terapi anlarına dönüşebilir.
• Hafta sonlarında gezmek için saatlerin harcandığı AVM'ler yerine kitap kafeler ziyaret edilebilir, harika bir kahve eşliğinde kitapla dost olunabilir.
• Hayatımızda herhangi bir yerde herhangi bir şeyi beklerkenki dakikalar bizimdir, bekleme süresince kitaplara dokunabiliriz.
• Günlük rutin koşturmacalar sonrası akşam yorgun argın eve gelip eğer bir diziye gecemizi vakfediyorsak, oysa sadece  her bölüm öncesi verilen 30 dakikalık tekrar bölümlerini izleyerek de diziyi takip edebileceğimizi unutmayalım.
• Son olarak da cep telefonu diyorum ve susuyorum.

Yukarıdaki satırları okuduğunuzda bunlarla sınırlı  olmayan ve  daha birçok şeyin   de aklınıza geldiğini düşünüyorum. Çağrışım yapabildiysem ne mutlu  bana. Farklı bir bakış açısı ile düşünüp,  edebiyat dünyasının içinde doya doya gezindikten sonra kitap kapağını kapatırkenki duyduğumuz o huzuru ve olmayan zamanı yaratmanın zaferini, kitaplarla kucaklaşarak yaşayabiliriz.

Haydi kendimize zaman hediye edelim!...

Türk Seri Katiller

Merhaba sevgili okuyucular,

 

Polisiye ve gerilim sevenler için harika bir kitapla karşı karşıyayız, D&R' da haftasonu gezerken karşıma çıkan bu kitap karanlık ve karmaşık kapağı  nedeni ile dikkatimi çekti, önce anlamlandıramadım, sonra başlıkla bütünleşti. Merak içinde elimde okunmayı bekleyen tüm kitapların önüne geçti, hızlıca okudum ve şimdi de paylaşıyorum.

 

Kitapta ne anlatılıyor derseniz, kitap başlığı aslında bunu ifade ediyor. Türk Seri Katilleri Türkiye' de seri katil var mı, varsa kimler, kimler seri katil olarak adlandırılır, seri katillerin ortak özellikleri neler, kendi yazıları ile ifadeleri, neden suç işlediklerine dair psikologların görüşleri, çocuklukları ve kurbanlarına yaşattıkları tüyler ürperten hikayeler, yıktıkları yuvalar, acı ve kaygı içindeki hayatları anlatıyor. Kitabın içinde her detay var.

 

İşlenen cinayetler ayrıntılı şekilde anlatıldığı için, örneğin; katilin adımlarını arkasında hisseder hissetmez gibi...,  okurken eğerki ben çok etkilenirim derseniz, gündüz saatlerinde okumanızı tavsiye ederim.

 

200 sayfa kitap, Profil Yayıncılık' tan çıkmış. Tüm polisiye ve gerilim sevenler ilgi ile okuyacaklardır.

 

Daha az ölüm haberleri alacağımız, daha çok mutluluk dolu günler dilerim.

 

 

 

The Profesyonel

Merhaba sevgili okuyucular,

 

Yıllarca profesyonel dünyada çalıştıysanız, anlatılanları örnekleri ile gözünüzün önüne getireceksiniz, profesyonel dünyaya hazırlanıyorsanız, ileride karşılaşacaklarınızı gözler önüne seren bu kitap eğlenceli ve abartısı  ile sizi düşündürürken güldürecek türden bir kitap.

 

Plazalarda yaşayan bu insanların ortak dilleri, ortak dansları, ortak içecekleri için harika bir anlatım dili kurgulanmış. Öyleki kısa sürede okuyup, neydi o diye dönüp tekrar tekrar da bakabiliyorsunuz okuduğunuz yerlere.

 

 

 

Profesyonellerin düşündükleri, düşünmedikleri, imaj kaygıları, sunumları partileri, network çabaları, toplantıları ne ararsanız hepsi mevcut, adeta bir pazar havasında anlatılmış.
Örneğin after work bir partiye nasıl gidilir, gidilirse neler yapılır? neler yapılmaz? bulabilirsiniz.
 

Kitabı e - kitap olarak edinmeniz de mevcut.

252 sayfa.

 

 

Bol tebessüm içinde okumanızı diliyorum.

 

 

 

 

 

O Adam Buraya Gelecek - Pucca Günlük 5. Kitap

Merhaba sevgili okuyucular,

Pucca' dan bahsetmeye gerek var mı bilemiyorum. Bir blogger' ın günlüklerinden yola çıkılarak hazırlanmış bir seri kitap, dili eğlenceli, biraz kafanızı dağıtmak, bir genç hanımın ruh haline ortak olmak isteyenler için  harika vakit geçirmenizi sağlıyor olacak.

Bu benim 3. kitabım... Pucca' ın ilk ikisini okumuş, ikincisini çok sevimli bulmamıştım,  ancak geçen gün D&R da gezerken  Pucca' nın bu 5. kitabının kapağı çok cıvıl cıvıl geldi, gözümü okşadı tekrar şans vermek istedim. Tatil gününü neşeli kitaplara ayırmak isteyenler için biçilmiş kaftan. Bahsettiği her konu tabiki de çok ilginizi çekmese bile anlatım dili ile sizi eğlendiriyor.

D&R dan bu sıralar indirimli satın alabiliyorsunuz üstelik. Bu arada seriyi ilk baştan itibaren okumak zorunda değilsiniz, aradan bir kitap seçseniz de neşeli okunabiliyor.

Merak edenler için keyifli okumalar diliyorum.

Dönüşüm

Merhaba sevgili okuyucular,

Ekim ayı da kitaplara ayırabildiğimiz zaman açısından oldukça verimli geçiyor, sergilenen performanstan memnunum.  Sizler de okuduğunuz ve paylaşmak, tanıtmak istediğiniz kitaplarınızı iletebilirsiniz. Yorumlarınızı yayınlamaktan mutluluk duyacağız.

Gelelim kitabımıza, bugün bahsedeceğimiz kitap, ünlü yazar Franz Kafka' dan dönüşüm. Kafka' nın edebiyat dünyasında seveni çok, bunu hakediyor, büyülü, basit sade bir dili var, okurken sizi içine çekiyor.

 

Bir sabah uyandığınızda kendinizi bir böceğe dönüşmüş halde bulursanız, anneniz babanız ve kardeşinizle aynı evde yaşamaya nasıl devam edersiniz, size nasıl davranırlar. Kısa bir kitapta bu duyguları sanki kendinizin başına gelmiş gibi hissedeceksiniz.

 

Yazarın yayımlanmış pekçok eserini anlatmaya devam edeceğiz, Hukuk eğitimi almış yazarın, Dava ve Milena' ya Mektuplar çok bilinen eserlerinden...Eserlerinin yok edilmesini isteyen yazarın ilginç bir hikayesi bulunuyor,  şimdilik bu kadar.

 

104 sayfa olup yaklaşık 2 saatte biten bu kitap için keyifli okumalar diliyorum şimdiden.

 

D&R ve Babil.com' dan e-kitap olarak da edinebilirsiniz.

 

Ela Gözlü Pars Celile

Merhaba sevgili kitap dostları,

Çok satanlar listesinde yerini alan kitap, Osmanlı' nın son dönemleri ve Cumhuriyet' in ilk dönemleri arasında geçen Yahya Kemal ile aşk yaşayan Nazım Hikmet' in annesi Celile hanimin gözünden yazılmış bir eser. Celile hanımın evliliğini, ardından şair ile yaşadığı aşkı, ailesi ve çocukları ile olan ilişkilerini konu ediyor.

Kitapta tarihi bilgiler çokça olmasına rağmen okuyucuyu sıkmadan anlatılmış. Dönemin ışığında anlatılan karakterleri detaylı şekilde tanıma fırsatı sunan bu kitabı, ilgi duyanların keyifle okumalarını dilerim.

Destek yayınlarından çıkan kitap, e- kitap olarak da satılmaktadır.

Beni Seç

Merhaba sevgili kitapseverler,

Sizlere masal tadında okuyabileceğiniz bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabın ismi Beni Seç... Konusu şu şekilde, bir ülkenin prensi için bir seçim yapılacak, 35 adaydan biri yapılacak seçim sonrasında prenses olabilecek....Adaylardan  biri ise oldukça özel biri, esas kız, seçimlere katılmayı annesinin ve erkek arkadaşının isteği nedeni ile kabul ediyor. 

Saraya geldiğinde prensle arasında özel bir diyalog oluşuyor ve ardından saraya erkek arkadaşı da geliyor. Gerisi kitapta yer alıyor. Oldukça keyifli ilerliyor ve kısa sürede nasıl bittiğini okurken anlamıyorsunuz.

İlk kitaptan yorumlar bu kadar, kitabın devam kitapları da bulunmakta..

Keyifli okumalar diliyorum.

Firarperest

Merhaba sevgili kitapseverler,

Ekim ayındaki ilk kitabımız Firarperest, Elif Şafak' ın çeşitli yazılarından derlenen bir kitap. Yazar, farklı konuları bir araya getirmiş, kendi anıları, kadın hakları ve toplum içindeki yerleri, kadın erkek ilişkileri, ünlü yazarların bakış açıları ve dünyaları, hayattan beklentiler keyifli bir dille ele alınmış.

Gerçek dünyaya ait görüşlerini belirten yazarın  bu eseri için okuduğum romanlarından daha çok keyif verici olduğunu belirtebilirim. Kısa bir kitap ve keyifle sizi içine alıyor, nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.

Tüm okuyuculara keyifli okumalar diliyorum.

Eylül Biterken...

Merhaba Sevgili Takipçilerimiz,

 

Sonbaharı yaşarkan kitapkurtları ne yapar...tabiki yeni kitaplara doğru yelken açıldı bile, kısaca bir değerlendirme yapmak istiyoruz. Öncelikle bloğumuza gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederiz. Eylül ayını kapatıyoruz, peki o zaman şöyle bir göz atalım yaptıklarımıza diyoruz. Bayram tatili dolayısı ile Eylül ayının çok çabuk bittiği hissiyatındayız, fakat güzel olan, bol tatilli, bol neşeli bir ayın sonlanıyor olması... Tatillerin de etkisi ile bol okumalı bir ay oldu ve bu oldukça memnuniyet verici.

 

Bloğumuzun ikinci ayında okurlarımız ile pek çok kitap paylaşabilmenin mutluluğu içindeyiz. Özetle bu ay,  Fi, TED Gibi Konuş, Doppler, Yabancı, Satranç, Uçurtma Avcısı, Kuyucaklı Yusuf, Bir Psikiyatristin Gizli Defteri, İstanbul Hatırası, Herşey Seninle Başlar, Muhtelif Evhamlar Kitabı, Senden Önce Ben, The School Of Mandıra Filozofu isimli kitapları elimize aldık, değerlendirdik ve yorumlarımızı paylaşabildik.

 

Sizlerden de okuduğunuz kitaplar için görüşlerinizi bizimle paylaşmanızı böylece ulaşabileceğimiz kitleyi daha da büyütmeyi hedefliyoruz. İlginiz için şimdiden teşekkürler.

 

Dolu dolu bir Ekim ayında birlikteliğimizin devamını diliyoruz.

 

 

 

 

 

 

Fi

Merhaba sevgili kitap dostları,

Daha önce okumaya başlayıp ara verdiğim, tekrar bu haftasonunda elime aldığım Fi, aslında çok satanlar listesinde uzun süre kalmış ve de bilindiği gibi seri bir kitap, yayınlanmasından kısa süre sonrasında  Çi ve Pi de geldi.

Belirli bir hikayenin arasına verilmeye çalışılan farkındalık ve cesarete yönelik bir takım fikirler barındırıyor. Ana hikayenin konusu oldukça basit, favori bir kız ve peşindeki güçlü bir adam. Mesajlar satır aralarına gizlenmiş ama sayfa sayısı  o kadar fazla ki...

Kitapla ilgili yapılmış çok yorum var, biraz da ne aradığınıza bağlı aslında, ben seriye devam eder miyim bilmiyorum...İlk etapta üçünü birden almadığım iyi bir fikirdi...

Aşk, tutku, cesaret, özgürlük, hiddet duygularını gözden geçirmek isteyenler için, en çok da merak edenler okuyabilirler.

Yazar, Azra Kohen,

Sayfa sayısı, 600

Destek Yayınları

TED Gibi Konuş

Merhaba sevgili okuyucular,

Haftasonu başlarken kitabımı elime alayım ama ne okusam diye düşünenler için bir kitabı tanıtmak istiyorum yine...En iyi işler tutku ile yapılanlardır, tutku başarıya götüren en büyük etmendir. Yapılan TED konuşmaları nasıl bu kadar başarılı olmuş en çok dinlenenler ve en çok beğenilenler arasında nasıl yeralmışlar.. Konuşma yaparken dikkat edilmesi gerekenler, kitabın içinde bu soruların cevabı yeralıyor.

İncelenen TED konuşmaları sonucunda önemli konuşmacıların hazırlık aşamaları, tutkuları, heyecanları, pazarlama stratejileri, motivasyon unsurları, sunumları sırasında dikkat ettikleri noktalar hepsi kitabın içinde ... İster önemli bir sunum yapmak üzere olun, isterseniz çalışma yaşamında yer alın, isterseniz bir öğrenci, bu konuda faydalanabileceğiniz önemli bir eser.

Daha fazla detay vermiyorum, konuyla ilgilenenlerin zevk alacağı nitelikte bir kitap. Yazarın diğer eserlerini sabırsızlıkla bekliyoruz.

Yazar, Carmine Gallo, Aganta Kitap
280 sayfa

Doppler

Merhaba sevgili kitap dostları,

Doppler, herşeyden sıkıldığınızda, alıp başınızı ormana yerleşmek ve bir çadırda yaşamak nasıl olurdu, üstelik bir geyik ile. Bir de geyiğin annesini siz öldürdü iseniz... Takas ekonomisini destekleyen tarzda bir anlatımla ormanda bir başına, eşinizden, çocuklarınızdan uzakta...
 

Norveçli yazarın bu kitabı eğlenceli bir dil ile yazılmış, okurken düşündüren, tebessüm ettiren tarzda.

Yeni yazarlara şans vermek isteyenler, ormanda olur mu diye düşünenler okuyabilirler.

Keyifli okumalar dilerim.

Kitabın yazarı, Erlend Loe

Yapı Kredi yayınlarından, 124 sayfa